
Teşkilat-ı Mahsusa
Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından kurulan Teşkilat-ı Mahsusa, Osmanlı Devleti’nin siyasi birliğini korumayı ve ayrılıkçı hareketleri önleyerek yabancı devletlerin istihbari faaliyetlerine karşı koyabilmeyi amaçlamıştır. Teşkilat-ı Mahsusa’nın, zamanının ilerisinde olarak tanımlanabilecek istihbarat örgütlenmesi; Kafkasya, Yakın Doğu, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya gibi geniş bir coğrafyada başarılı ve çok önemli istihbari faaliyetler yürütmüştür.
Askeri yapıda, modern bir istihbarat organizasyonu olarak tasarlanan Teşkilat-ı Mahsusa’nın ilk başkanı Kurmay Binbaşı Süleyman Askeri Bey olmuştur. Osmanlı Harbiye Nezareti’ne bağlı olarak çalışan Teşkilat, Birinci Cihan Harbi sonrasında lağvedilmiş, ancak Teşkilat’a ait silah ve cephane teslim edilmeyerek gizlice Anadolu’ya sevk edilmiştir.

Karakol Cemiyeti
Karakol Cemiyeti; Teşkilat-ı Mahsusa’nın lağvedilmesinden sonra, Milli Mücadeleyi örgütlemek amacıyla kurulan ilk gizli direniş grubudur. İstanbul’da faaliyet yürüten Karakol Cemiyeti, I. Dünya Savaşı’ndan yeni çıkan ve toprakları İtilaf Devletleri’nin işgalinde olan Türk milletinin verdiği milli mücadeleye destek amacıyla Anadolu’ya silah ve cephane aktarılması ve subay takviyesi yapılmasını sağlamış, İngiliz Muhipleri Cemiyeti gibi kuruluşların plan ve faaliyetlerini Mustafa Kemal Paşa’ya bildirmiştir.
İtilaf Devletleri tarafından İstanbul’un 16 Mart 1920’de işgal edilmesinden sonra Cemiyet’in lider kadrosu tutuklanmıştır. Cemiyet’in faaliyetlerine, Erzurum Kongresi ve Sivas Kongresi’nde alınan kararları uygulamak üzere seçilen Heyet-i Temsiliye tarafından son verilmiştir.

Zabitan Grubu
Üsküdar’da kurulan Zabitan Grubu, Karakol Cemiyeti’nin devamı niteliğindedir. Bu nedenle her iki grup da aynı mühürü kullanmıştır. Zabitan Grubu da Milli Mücadele döneminde Anadolu’ya subay ve cephane sevketmiş, ayrıca istihbarat temini konusunda başarılı çalışmalar yürütmüştür. Grup, Ankara merkezli Hamza Grubu ile rekabete girişmesi ve bazı mensupların gizliliğe önem vermemeleri nedeniyle feshedilmiştir.

Yavuz Grubu
1921 yılında feshedilen Zabitan Grubu; adının değiştirilmesi ve güvenilir kadrolarının bir araya getirilmesiyle, faaliyetlerine Yarbay Muğlalı Mustafa Bey başkanlığında Yavuz Grubu olarak devam etmiştir.
Özellikle İstanbul’dan Ankara’ya istihbarat akışı sağlamasında önemli rol oynayan Yavuz Grubu’nun etkinliği, Yarbay Muğlalı Mustafa Bey’in yakalanma tehlikesine karşı 1921 yılında Anadolu’ya intikal etmesi nedeniyle azalmıştır.

Hamza Grubu (Ankara)
Ankara tarafından kurdurulan bu grup, Zabıtan Grubu’nun istihbari konularda kendileriyle rekabete girişmesiyle çalışmalarını azaltmış, daha sonra İstanbul olmak üzere Anadolu’nun farklı yerlerinde aynı isimle çalışmalarına devam etmiştir.

Hamza(İstanbul), Mücahid, Muharip ve Felah Grubları
Başlangıcında Hamza Grubu ismini alan ve TBMM’nin 23 Nisan 1920 tarihli kararıyla Erkân-ı Harbiye Umûmiye Riyaseti (Genel Kurmay Başkanlığı)’na bağlanan oluşum, gizli direniş grublarının tek merkezden yönetilmesi amacıyla kurulmuştur.
Ancak grubun ismi, grup mensuplarının gizli haberleşmede kullandığı şifrelerin düşmanın eline geçmesi ve Ankara’dan gönderilen kurye çantasının yolda kaybolması üzerine, 15 Aralık 1920 tarihinde Mücâhid olarak değiştirilmiş olup; İngiliz servisinin deşifre çabalarına karşı, 23 Şubat 1921 tarihinde Muharip ve 31 Ağustos 1921 tarihinde ise Felâh olarak değişmiştir.
Felâh Grubu döneminde, istihbari faaliyetlerin yanı sıra propaganda çalışmalarına da ağırlık verilmiştir. Grubun çalışmaları, 4 Ekim 1923’e kadar devam etmiştir.

Müsellâh Müdafâa-i Milliye (MimMim) Grubu
Müsellâh Müdafâa-i Milliye (MimMim) Grubu; TBMM’nin onayıyla Fevzi Çakmak’ın emrine istinaden, Hüsamettin Ertürk tarafından 1921 yılında İstanbul’da kurulmuştur.
Asker ve sivillerden oluşan kadrolarıyla İstanbul’da geniş bir ajan ağı kurmayı başaran Grup, Kurtuluş Savaşı boyunca Anadolu’ya silah ve cephane ulaştırılmasını sağlamıştır. Düşman karargâhlarına, işbirlikçi grublara ve yabancı misyonlara sızarak, çok sayıda önem derecesi yüksek, gizli belge ve bilgi elde etmiştir.
MimMim Grubu, İstanbul’un Kurtuluşu’ndan sonra 5 Ekim 1923’te faaliyetlerine son vermiştir.

Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti (M.E.H / MAH)
Türk milletinin vatanını korumak için oluşturduğu irili ufaklı istihbarat örgütünün desteğiyle kazanılan Kurtuluş Savaşı sonrasında, Lozan Barış Antlaşması ile modern Türk Devleti’nin temelleri atılmıştır.
Bu itibarla; istihbarat faaliyetlerinde savaş zamanında olduğu kadar, barış zamanında da sürekli çalışmanın esas olması ve istihbari branşların ayrı ayrı yeterlilik ve kabiliyet gerektirmesi dolayısıyla, modern ve kurumsal bir istihbarat teşkilatı kurulması mecburiyeti ortaya çıkmıştır.
Milli Emniyet Hizmeti (M.E.H.) Riyaseti; 6 Ocak 1926 tarihinde Fevzi Çakmak’ın yazılı emriyle Ankara merkezli olan ve 5 ilde şubeleri bulunan küçük bir askeri teşkilat olarak hayata geçirilmiştir. M.E.H. Riyaseti; Bakanlar Kurulu kararı ve yapılanma çalışmaları neticesinde 6 Ocak 1927 tarihinde etkin şekilde çalışmaya başlamış olup, bu tarih Teşkilat’ın resmi kuruluşu olarak kabul edilmektedir.

Milli İstihbarat Teşkilatı
Milli Emniyet Hizmeti (M.E.H) Riyaseti’ndeki mevcut istihbari organizasyonun değişen koşullara uyarlanması amacıyla TBMM tarafından çıkarılan 6 Temmuz 1965 tarih ve 644 sayılı yasa ile ‘‘Milli İstihbarat Teşkilat Kanunu’’ yürürlüğe girmiş olup, bu yasayla M.E.H. Riyaseti’nin yerini Başbakanlık’a bağlı olarak kurulan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) almıştır.
TBMM’nin 1 Ocak 1984 tarihinde kabul ettiği 2937 sayılı ‘‘Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilat Kanunu’’yla yetkileri genişletilen MİT, önce doğrudan Başbakan’a, 2017 yılında yapılan değişiklikle de Cumhurbaşkanı'na bağlanmıştır. MİT, geçmişinden aldığı inanç ve tecrübeyle, milli menfaatlerimizin korunmasına yönelik çalışmalarını yurt içinde ve yurt dışında sürdürmektedir.